Çocukları Sevin
Bugün gittiğim bir yerde bir çocuk ile tanıştım, aslında tam anlamıyla tanışmış sayılmayız.
Kıpır kıpır olan bu çocuk hayatımda gördüğüm en cana yakın çocuktu. Hani derler ya melek gibi, o melek gibi değildi. Bizim deyimimizle cin gibiydi.
Annem, kardeşim ve evimizde misafir olan akrabalarımızdan önce babamla birlikte oradaydık. Annemler kapıya gelince babamda beni onları almam için gönderdi.
Kapının önünde onlarla karşılaştım. Annem otomatik kapının arasında kapıları tutmaya çalışan küçük çocuğa doğru baktı. Ağzı ayrandan bıyık olmuş minik kız çocuğu kapı onu görmeyince kollarıyla kapıyı açmaya çalışıyordu bende kapının önünde durarak ona kapıyı açtım. Bir anda bana sarıldı oysa onu daha önce görmemiştim bile. Annem beni tanıyor sanıp bana ismini kimin çocuğu olduğunu sormaya başladı.
Annemle ayran bıyıkları hakkında şakalaşmaya başladılar. Biz bahçeye çıkacaktık onun ailesi ise yemek salonun içindeydi. Annemler dışarı çıkıp yürümeye başladı ama küçük çocuk beni bırakmıyordu.
İçeri ailesinin yanına gitmemi istiyordu. Ona ailemin beni beklediğini söyledim ama umursamadı. Bu sırada diğerleri yokluğumu fark edip beni beklemeye başladı.
Küçük kıza annemi gösterip ''Bak annem beni bekliyor.'' dedim. Aldığım cevapsa ''O senin annen değil benim annem!'' oldu. Gülmeye başladım, çok tatlı bir çocuktu bacaklarıma yapışmış beni bırakmıyordu. Ona adını sordum ama o kadar havalıydı ki sadece ''Sana ne!'' dedi.😁
Neyse ki beni bıraktı ve ailemin yanına gittim. Yemekten sonra bir şeyler içmek için bahçenin pastahane kısmına gittik. Parkın önünde durup bana benimle arkadaş olur musun dedi.😍
Bende ona küçük kuzenimi gösterip onunla oyun oynayabileceğini söyledim. Parka gidip oyun oynadılar. Hatta bir ara gelip yanıma oturdu. Daha sonra bir büyüğü gelip bizim aramızdan onu aldı.
Saat on gibi oradan kalkarken ablası ile oturuyordu. beni görünce oturduğu yerde dikleşti. Nereye gittiğimi sordu. Bende eve gideceğimi söylediğimde oturduğu iki kişilik bahçe koltuğuna uzanıp sırtını dönüp yattı.
Sizlere sözüm şu ki:
Onları şımartmayın!
Hayatta pasif ve korkak hale getirmeyin!
Onlara kapıyı kendi başlarına açabilecekleri gücü verin!
En önemlisi de onları sevin, bir insana çocukluğunda ne kadar sevgi verirseniz o da dünyayı o kadar çok sevecektir.
Sevginizi verirken lezzetli yiyecekler, pahalı oyuncaklar ve bir çok gösterişten kaçın!
Onlara gelip geçici göstermelik sevginizi değil sıcacık koca bir sarılma verin.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yazarken karşımızdakinin de bir insan olduğunu unutmayalım. :)