hava durumu: karla karışık yağmur
Bu blog ile dört yılım geçti. Açmaya karar vermek benim için zaman almıştı ve açtığımın ertesi günündeyse kar yağmıştı. O yıldan sonraysa ilk defa bu sene tekrar kar yağışı oldu. Galiba beni bilgisayarımın başına oturmaya iten de bu oldu.
Kendimi dört yıl önceki o zamanlara döndürmek istedim. 2016 yılında wattpad'deki kitapları okumayı çok seviyordum ve takip ettiğim bir kitapta, sonradan ismini sıkça duyacağım, Abdülhak Hamit Tarhan'ın Elveda Diyemedik şiirini okumuştum. Devamlı bu şiiri okuyordum ve yeni şiirleri keşfetmeye çalışıyordum. Sınıfta sesli şekilde bağırarak okuyordum. Tabi birçok kişi gibi telefonumun notlar kısmını da meşgul ediyordum. Yolda yürürken gözüm Spil dağının kışları arla kaplı zirvesine takılıyordu. Bazen birkaç dakika durup içimden geçenleri yazıyordum ve yoluma bu şekilde devam ediyordum. Yılbaşı hediyesi olarak bir şiir defteri edinmem ve blogumu kurmam ise peş peşe oldu. Özellikle cuma günleri marketten canımın çektiği şeyleri alıp okul çıkışı akşama kadar yazı yazmak benim için aşırı keyifliydi.
Blogumdan şimdiye kadar çok fazla kişiye bahsetmedim. Bunu tabi ki keyfime göre yazılarımı paylaşmak için yaptım çünkü yazdıklarımı anlamayacak, çarpıtacak veya kendine yargılarını yağacak çok fazla insan tanıdım. Benim tek dileğim konuşarak anlatamadığım şeyleri sakin bir kafayla dökebilmek.
not: Buraya bunu komik bulduğum için yazıyorum. Yarım saat önce annem babam ve ben camın kenarında kahve içiyorduk ve babam şöyle bir cümle kurdu. "Vayyy! Kar taneleri iyice büyüdü, kocaman oldu. Galiba sonumuz geldi! Kıyamet kopacaksa kafamıza çarparlar."
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorum yazarken karşımızdakinin de bir insan olduğunu unutmayalım. :)