Değer mi?






    Bu aralar ister istemez ilişkiler hakkında düşünmem gerekti. Ben ilişkilerimde nasıl biriyim, ne tarz insanlardan hoşlanırım, karşımdaki insandan beklentilerim neler..?

    Başta bunları düşünmek ve cevaplamak bana çok zor geliyordu ama bir şekilde cevaplarını aramaya çalışırken kendimi dipsiz bir kuyuya attım. Her geçen gün daha karamsar olmaya başladım. Zaten içimde bir yerlerde cevabını bildiğim şeyleri dile getirmek veya sözcüklere dökmek hem yanlış anlaşılmama hem de kendimde kusur aramama sebep oldu. Yaşarken normal gelen şeyler dile dökülmeye başlandığından itibaren sanki bir hata yapıyormuşum gibi gelmeye başladı.

    Benim hayatta önceliklerim hep başka şeyler oldu. Derslerim, arkadaşlarım, ailem, ve en önemlisi de kendim. Ben bu dörtlü ile ilgilenirken elbet romantik konular da gündeme geldi. Yeri geldi kalbim kırıldı, çoğu zamansa beğendim geçtim ama şu da açık bir şey ki daha en başında bu benim tercihimdi. Bundan üç yıl önce aşkın olmadığına dair yazdığım yazılar hala taslakta duruyorken gelip burada size aşkı övmek istemiyorum çünkü o zamanlar da dediğim gibi aşk değil benim aradığım şey. Gerçekten iki kişinin birbirine karşı rahatlıkla kendilerini açabildiği dostluktan bir üst seviye bir ilişki. Doğal bir oluşum!

    Üniversiteye başlamadan önce devamlı bir sürü kişi ile tanışacağımı ve buluşmaya gideceğimi hayal ederdim ama şimdi şunun farkındayım ki benim hayatta aradığım şeyler çok daha farklı. Bu yüzden ki o kişinin de  bunun farkında olmasını istiyorum. Açıkçası benim son dönemde kötü hissetmemin sebeplerinden birisi de benim farklı olduğunu düşündüğüm insanın bana karşı yaklaşımı. Ben zaten kendi içimde o özgüveni oluşturmuşken gelip bana diğer insanlarla aynı muameleyi yapıyor. Arkadaşlarım esprilerimi ikinci ay anlamaya başlıyorlarken o kısacık sürede ağzımdan çıkan iki cümle ile beni kafasında bir konuma yerleştiriyor. Sonrasında ne kadar uğraşırsam emek verirsem vereyim attığım adımlar sadece yerimde saymama sebep oluyor.

    Dediğim gibi ben ne kadar planlı bir insan olsam da insan ilişkilerinde doğallıktan yanayım. Taktik uygulamak bana iki yüzlüce geliyor. Bu yüzden sabırsızlığım da bana hep engel oluyor. Hem duygusal olarak yoruyor hem de karşımdaki insanın algısıyla alakalı büyük ihtimalle ama sanki avcunun içindeymişim gibi görünüyor. Oysa beni birazcık ben gibi tanısa çok şey değişecek. Evet her oyunun kuralları var ama benim sınır çizgilerimi görmeden hüküm sürmek ne kadar mantıklı. 

    Ne yazık ki uzun zaman sonra bu kadar doldum. Bu keşke iyi anlamda olsa ama ne yazık ki benim hayatımda bir çok şeye engel. Hayatımda hedeflediğim şeyler var ve ben bunlar için yıllardır tavizler verdim. Yine vermeye cesaretim veya gücüm var mı şu an bilmiyorum ama bu kadar sıkılmaya ve üzülmeye devam edersem kapıyı çalacağından eminim. Şu şekilde özetleyebilirim ki benim değerim saçımdan, tırnağımdan çok daha fazla. Kimseye dünyanın en iyi sevgilisi olacağım hakkında bir iddiada bulunmuyorum ve bunu da beklemiyorum çünkü ben de o da benim dünyamın en iyisi olacaktır ve onun dünyasındaki kalabalıkta kaybolacaksam o yol benim yolumdan çıkar.

    

Yorumlar

Popüler Yayınlar