21. yüzyılda 21 yaşında!



     Ben bu sene çok sıkıldım ya! Artık doğum günü kutlamaktan da kutlanılmasından da sıkıldım yani annem, baban, kardeşim dışında çok da umursamıyorum. Eğer ki en yakın arkadaşım unutursa hayatıma bu şekilde devam edebilirim. Yakın zamanda pasta da yedim o yüzden yemesem de olur. N'olur direkt 17 Nisan'a geçsek sanki!

    Bu bıkkınlık nereden geldi diye düşünüyorum ama zaten hep içimdeydi. Liseye geçtiğimde zaten bu güne neden bu kadar anlam yüklediğimizi sorgulamaya başlamıştım. Açıkçası ben annem ve babamın daha çok tebrik edilmesini tercih ediyorum zira kendileri gurbette geçirdikleri bu kadar yıl boyunca kardeşim ve ben gibi iki akıllı, özgür ve güzel çocuk yetiştirdiler (Burada bahsettiğim güzellik merkezi tabi ki insanın iç güzelliği.). Baktığımız zaman iki üç yılda bir şehir değiştiriyorduk. Bu yüzden hiçbir kursu tamamlayamadan, hiçbir okulu tamamen okuyamadan geçirdik çocukluğumuzu ama bunun yanında şimdi baktığımda oldukça donanımlıyız. Bu yüzden onlara 21 yaşına bu şekilde gelebildiğim için çok teşekkür ederim<21. Tabi olayı odağa anne babayı koyarak kapatmak istemiyorum. Bu saçmalığın asıl sebebini 365 günde bir rastgele olan bir doğum gününün neden bu kadar siktir boktan bir şey olduğunu düşünmem. Yani açıkçası ben Orhan Pamuk'un her yıl Nobel ödülünü alış yıl dönümünü kutladığını düşünmüyorum ki açıkçası ben ve bir çok kişinin doğumundan daha önemli bir olay. Kısacası böyle şeyler şımarıkça geliyor arkadaşının dostunun halini hatırını sorabilme faslının dışında.

    Bu yazıyı bu kadar ertelememem gerekiyordu sanırım ama önemli değil bunun yerine asla paylaşamayacağım bir video çektim. 20 yaşım bence diğerlerine göre güzeldi ama 21 çok daha güzel olacak gibi geliyor. Şimdi bir yıl öncesine baktığımda çok daha cesur ve ne istediğini bilen bir kızım. Geçmişte doğum günüm boyunca ağladığımı, tek başıma hastane koridorlarında saatlerce beklediğimi, ilk şehir dışı gezimiz dönüşü gülgez'im ile omuz omuza sertap erener dinlediğimizi hatırlıyorum. Bu yıl bana yalnız kalmanın ne demek olduğunu öğretti. İnsanın bazen kimseye anlatamayacağı şeyler olur ama ben bu yıla kadar bunu yaşamamıştım. Meğer yalnızlık çevrende insan olup olmamasıyla değil, seni anlayan birilerinin olmasıyla alakalıymış. Güzel bir deneyimdi. Yine de şu an sahip olduğum arkadaşlarım için çok şanslı hissediyorum. Kendimi en uzak hissettiğimde bile güzel bir yan bulabiliyorum; gülecek ağlayacak konularımız oluyor. Konu erkeklere gelirse artık ne istediğimi daha iyi biliyorum diyebilirim çünkü istemediğim herkesi tanıdım gibime geliyor. Bir de şu konu var ki ben bir buçuk ay sonra AMERİKAYA GİDİYORUM yanlış duymadınız! Eğer amansız bir hastalığa yakalanmazsam bir buçuk ay sonra uçuyorum tatlı sahil kasabama. Üç ayı çalışarak ve Amerikan kültürünü new england bölgesinde bizzat yaşadıktan sonraysa traveller kariyerimi başlatmış olacağım diyelim ki bunu da tabi ki Amerika ile bırakmam onu da söyleyeyim!

21 yaş bol bol gezeceğim, para kazanacağım, akademik araştıma yapacağım, kariyerimi ilerleteceğim ve en önemlisi mutlu  ve sağlıklı olacağım bir yıl olacak!




Yorumlar

Popüler Yayınlar